ARKA KAPAK
İlk kez 1915'te “Die Weissen Blaetter” adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka'nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır.
17 Ekim 1912'de Felice Bauer'e gönderdiği mektupta Kafka Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar.
Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa'nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçeklikle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
YORUM
"Neden sadece Gregor en ufak bir gecikmesinden bile kuşku duyulan bir firmada çalışmaya mahkum edilmişti acaba?"
Kafka'nın en popüler eseri Dönüşüm olduğu bir gerçek. Genellikle bu eseriyle tanışılır ya devamı gelir ya da gelmez. Diyeceksiniz ki bu her kitap için böyle değil mi? Aslında evet, doğru. Kült eserlerinin şöyle bir gerçekliği vardır en popüler kitabıyla başlanır ya sevilir diğer eserleri de okunur ve kalemine gerçekten hayran kalınır sadece kült eserle sınırlı değildir. Ya sevilmez, anlaşılmaz bir köşeye atılır devamı gelmez. Kafka'nın kalemi de tam olarak bunu anlatıyor aslında.
Benim için Dönüşüm çok cazibeliydi. İlk okuduğumda yazarın üslubuna alışamamıştım. İkinci kez elime aldığımda aslında sorunun üslup değil de içerik olduğunu anladım. İkinci okumamda daha çok bende hissettirdiği duygulara odaklandığımı hatırlıyorum. Ve bunun farkındalığını hissedince diğer eserlerine, hayatına dair bir merak uyandırdı. Okunulan farklı bakış açılarıyla kaçırdığım noktaları görebilmemi sağladı. Ve eser için olumlu bir katkısı oldu. Bir insanı tanıyabilmek için onunla yaşamalısınız, öyle değil mi?
Dönüşüm aslında her insanın başına gelmiş veya gelebilecek bir meseleyi ele almakta. Siz eğer bir şeyleri yapabiliyor, seviliyor veya seviyorsanız, saygı görebiliyorsanız bu yaşamda ki sistemin bir parçası olabilirsiniz. Lakin eğer elden ayaktan düşerseniz veyahut canınız istemediği bir şey yapmamaya başladığınız an sistemin sizi 'farklı' olan kategoriye aldığını ve dışladığınızı görür, hissedersiniz.
Bu farklılığın sonuçlarına kendiniz bile katlanmadığını düşündüğünüz de başkalarının katlanamamasını anlayabiliyor ve sizde farklılıkların dışlanmasını normalleştiriyorsunuz.
Genel olarak Dönüşüm kitabını yorumlarken böceğe dönüşüm olarak kullanılıyor orijinal anlama bakacak olursak "kurban edilmeye uygun olmayan kirli hayvan" veya 'haşere' olarak betimlenmekte. Bu anlam farklılığını da göz önüne alırsak eser sonrasında Kafka'nın değişimini bir hayvan olarak ele almak pek mantıklı gelmemişti bana.
Güzel bir deneyim yaşattığını dile getirebilirim.