14 Ocak 2021 Perşembe

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK/Harper Lee


 ARKA KAPAK

Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere korkunç bir suçla suçlanan bir zenciyi savunmak için her şeyi riske atan bir adamın hikâyesi çocuk kahramanın gözünden anlatılıyor.

Şefkat dolu, dramatik ve düşündürücü. Bülbülü Öldürmek okurları insan doğasının köklerine; masumiyet ve deneyime, nezaket ve zulme, sevgi ve nefrete, mizah ve pathosa götürüyor. Harper Lee'nin her zaman basit bir aşk hikâyesi olarak gördüğü romanı bugün Amerikan edebiyatının bir şaheseri olarak kabul ediliyor.


ALINTI

"Bazı insanlar yaşam tarzımdan hoşlanmıyor. E ben de cehenneme kadar yolunuz var diyebilirim. Hoşlanıp hoşlanmamanız umrumda değil."

"Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı? 'Hayır efem, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan.'"

"Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim."

"Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bu ne kadar çirkin olursa olsun hayatın bir gerçeği."



YORUM

1930’lu yıllarda Birleşik Devletler’de Alabama’nın küçük bir kasabasında geçen toplumsal bir sorun olan ırkçılık meselesine yakından tanık oluyoruz.

Kasabanın sevilen ve başarılı avukatı Atticus, ailesine karşı da oldukça ilgili. Çocuklarına karşı ebeveynlik de oldukça başarılı. Atticusun aldığı dava yaşadığı toplum tarafından hoş karşılanmayacak bir dava olmasının yanı sıra toplumunda içten içe Atticus'tan başka bu davayı alacak birisinin de olmadığının farkındadırlar. İçten içe Atticus'un davranışlarına da hak vermeye devam edeceklerdir.

Atticus'un bir diğer yadırganmasının sebebi toplumun ön yargılarına aldırış etmeksizin siyahilere günümüz dünyasında bile ancak görebildiğimiz saygıyı gösterir.  Onların hakkını savunur. Sadece mahkemelerde de bu davranışı göstermez, yaşantısının her anında bu idealini, düşüncesini değiştirmez.

Olaylara tanık olmamızı sağlayan Atticus'un küçük kızı Scout'un gözünden güzel bir çocukluk dönemlerinden, abisi ile ilişkilerinden, kasabanın sakinliği, komşuların değişik tarzları ile mutlu bir tablo ile başlayan eser daha sonraların da ırkçılığın gümbürtüsü ile o güzel tablo yavaş yavaş yıkılmaktadır.

Irkçılığın günümüzde bile hala olması ne kadar ilerleyemeyişimizin yazılı bir başka kanıtı da bu eser. Yazarın ele alma biçimi, üslubunu sevdiğimi söyleyebilirim. Akıcı olduğu söylememe gerek yok herhalde. Lakin okuduğum süre boyunca içimdeki burukluğun asla bitmemesini tarif edemiyorum..  Güzel anılara ortak olurken  bile içimdeki burukluğu kaldıramadım.

  Atticusun duruşu hakkında hiçbir lafım yok. O kadar ideallerine bağlı ve dürüst bir karakter yaratmış ki Harper Lee'ye bir şey söyleyemiyorum. Herkesin içten içe sevdiği lakin o insani olan tavrımızdan kaynaklı bir çekememezlikten kaynaklı insanların hayatına burnu sokma durumu yüzünden Atticus'un yaşadığı zorluklara bile göğüs germe şekli çok özgündü.

Her bir sayfasında gizli mesajlar olan eserlere bayıldığımı söylemiş miydim? Tam da bu eser onlardan. Hiç zaman kaybetmeden listenize eklemeniz gereken bir eser. İkinci kitabı Tesbih Ağacın Gölgesinde eserini okumak için sabırsızlanıyorum.

2021 'i bu eserle başlamam çok iyi oldu.  


13 Ocak 2021 Çarşamba

ÇILGIN KALABALIKTAN UZAK/ Thomas Hardy


 ARKA KAPAK

Güzel Bathsheba Everdene, kendisine miras kalan büyük ve bakımsız çiftliği çekip çevirmek için Weatherbury köyüne gelir. İçgüdülerine göre hareket eden Bathsheba, köydeki üç erkek, atılgan ama sorumsuz Çavuş Troy, saplantılarının tutsağı olan Çiftçi William Boldwood, sadık ve becerikli Gabriel Oak arasında bocalarken duygusal bir eğitimden geçecektir...

İngiltere'nin güneybatısındaki düşsel Wessex bölgesinde geçen romanlarıyla tanınan Thomas Hardy, Çılgın Kalabalıktan Uzak yapıtıyla büyük ün kazanmıştı. Mizahi, melodramatik, pastoral ve trajik öğeleri ustaca harmanlayan roman, Hardy'nin her zamanki ihanet ve aşk acısı temalarını işlemesinin yanı sıra en sıcak, en eğlenceli yapıtlarından biridir.

ALINTI

"Aşka düşmenin belirli bir yolu vardır da çıkmanın yoktur - bu, dikkatinizi çekmiş olabilir. Kimileri evliliğe kestirme bir çıkış yolu gözüyle bakarlar."

"Kimi zaman az konuşmak , çok konuşmaktan daha çok şey söylemektir."

Neşenin zorunlu olduğu sıralarda neşeden yoksun kalmak kadar, neşenin var olduğu zamanlarda bundan sonuna kadar yararlanamamak da insanın ruhunu çökertir ve söndürür.


YORUM

Başlarken böyle bir aşk üçgeninde kalacağımı düşünmüyordum.  Güzel ve başarılı olan Bathsheba amcasının ölümü ile çiftliğin başına geçmiştir. Evlenme gibi bir düşüncesi olmayan ve tüm kasaba halkına başarılı olacağını, bir erkeğin yardımını almadan bu işi yürüteceğini gösterme hedeflerindedir. Evet bu hedefini oldukça samimi buluyordum ta kii çoban Gabriel Oak ile yaşadığı olaylar kafamı bulandırana kadar.  Hedeflerine karşı oldukça istikrarlı ilerlemesine rağmen yaptığı anlık hareketlerle bu samimiliği gözümden düştü.. Aslında Bathsheba karakterini kadınların halk tarafından ne kadar zorluklarla karşı karşıya kalışını bizlere sunuyor. Feminizmin ilk adımları.. Lakin bunu işlerken yazar garip ikilemlerde bıraktığı da su götürmez bir gerçek. 

Sadece Gabriel Oak ' a yaptıklarından kaynaklı değil. Tabi şuan anlattıklarım okumadığınız için anlamsız geliyor. Eğer şans verip okuduğunuz zaman daha anlaşılır olabilir dediklerim :)

Aslında ana karakterimiz Gabriel Oak. Başarılı, saygılı, kültürlü (kasaba halkına nazaran) doğrucu ve ilkelere sahip bir beyefendi. Kendi halinde yaşayan, çobanlık yapan biri. Gabriel karakteri gerçekten çok naif işlenmiş, eser içerisinde ana karakter olmasından kaynaklı değil aslında en çok ısındığım karakterlerden biriydi.

Başlangıçta olaylar çok sıradan ilerlediğini söyleyebilirim ama olur ya belli bir sayfaya kadar okuduktan sonra kitap açılır ve bu o özellikte bir eser. Betimlerin uzun olması belli bir süre sonra sıkıcı gelebilir ama sıkıcı gelmesine rağmen okumaya da devam ettiren bir kaleme sahip. Çünkü o betimlemelerin arasında gerçekten sizi olayların ortasında hissettiren bir güce sahip. 

Beğendiğimi veya beğenmediğimi kesin bir dilde söyleyemem. Lakin ne beklentimin altında kaldı ne de üstünde. Thomas Hardy'in okuduğum ilk eseri lakin ilerleyen zamanlarda da diğer eserlerini de okuma şansı elde ettiğini söyleyebilirim.