Korunmasız bir kadın için böylesi dehşetli bir dünyada yaşamanın zorluğunu bilenleriniz vardır mutlaka. Siz de Rose gibi kötülük timsali bir kocaya sahipseniz çıkış yollarınız tek bir noktada birleşecektir. Kaçışta!
Ne var ki Rose diğer kader arkadaşlarından farklı olarak, peşine düşen kocasının artık aklının sınırlarını çoktan aştığını ve çılgınlığın ötesine geçtiğini biliyordu.Dehşetin soğuk parmaklarına dokunmaktan çekinmiyorsanız, haydi!
ALINTI
"En iyisi geçmişe karşı acımasız davranmaktır. Önemli olan bize indirilen darbeler değil, sağ salim atlatmayı başardıklarımızdır. Şimdi unutma... Yaşamını düşünmüyorsan bile hiç olmazsa aklını düşün ve ona bakma!"
"Nelere katlanabileceğine, neler yapabileceğine pek aldırmıyorum. Beni ilgilendiren nelerden hoşlandığın ve neler istediğin. Ben işte sana böyle şeyleri vermek istiyorum. Çünkü senin için çıldırıyorum."
"Örneğin, neden bu insanların çoğu gülüyor? Tanrı aşkına, gülünecek ne var ki? Dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlayamıyorlar mı? Her şeyin... her şeyin mahvolmak üzere olduğunun farkında değiller mi?"
"Şiddet gören kadınlar bir süre sonra suçu kabullenmeye başlarlar, hepsi o kadar. Üstelik de sadece bazı şeyler için değil. Her şey için."
18 yaşındayken aşık olduğu Norman ile evlilik hayatına atılan Rose hiç düşündüğü gibi bir evlilik hayatı yaşamayacaktır. Başlangıçta her şey güzel giderken yavaş yavaş hayatı cehennemden farksız bir hal almaya başlamıştır. Fiziksel ve psikolojik şiddet görmeye başlayan Rose 14.yılın sonunda yani 32 inci yaşında, ufacık ve mantıksız gibi görünen anlık bir karar ile eşinden, evinden kaçar. Yanına sadece (korka korka) eşinin kredi kartını da alır. Normanın onu bulamayacağını düşündüğü, en uzak yere gitmeye çalışır. Polis olan eşini iyi tanıyan Rose için kaçmak oldukça büyük bir adımdır aslında. Bakalım gerçekten kaçabilecek midir?
Çılgınlığın Ötesi eserinde Norman karakteri nerede geçmeye başlarsa orada gerilim çok yükselmekte, Norman ın bölümlerini okurken oldukça gerildim ve mide bulantısı yaşandı.. Çok fazla içeriğinden ipucu vermek istemesem de , Rose karakteri kaçtıktan sonra deneyimlediği şeyler beni çok mutlu ettiğini dile getirebilirim. Yeni bir başlangıç yapmak her zaman kolay değildir, özellikle geçmişin ve gençliğin bu kadar kötüyse.
"En iyisi geçmişe karşı acımasız davranmaktır. Önemli olan bize indirilen darbeler değil, sağ salim atlatmayı başardıklarımızdır. Şimdi unutma... Yaşamını düşünmüyorsan bile hiç olmazsa aklını düşün ve ona bakma!"
Rose'un önüne çıkan engeller, iyilikler ve inanılması güç olayları okurken çok akıcı bir şekilde okuduğumu dile getirebilirim.
King hakkında zaten yorum yapmayacağım ama değindiği konu bakımından ve ele alış şeklini sevdim.