Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören
Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman-
Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından.-İsmet Özel-
Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi.-Erdem Bayazıt-
Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan-
ALINTI
"içim ey içim bu yolculuk nereye
yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin"
"Fakat sen
Hep karşımda kalan
Ağzı ağzımdan alınan
Paylaşılmakta olan"
" Öpüşümüz gizli olmalı
Öpebilirsek uzanıp kaderlerimizden öpmeli
Sıcak gözyaşı ve şikayetle
Ağzı konuşmaz kılan
Ağzımızda
Dilimizi şişiren ayrılık bedeni"
"Yedi Güzel Adam" şiiriyle daha çok bilinen ve gönüllerde yer bulan şair ve yazar Cahit Zarifoğlu hakkında konuşacağız.
Genel olarak hayatına değinmek istiyorum ama hayatına dair birçok belgesel mevcut onlara da bakmanızı tavsiye ederim.
Aslen Kahramanmaraşlı olan Zarifoğlu 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara'da doğmuş olmasına rağmen çocukluğu Kahramanmaraş'ta geçmiştir.
Edebiyata, Kahramanmaraş Lisesi'nde iken şiir ve kompozisyon yazarak başlamış, lise sonrasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuş ve buradan mezun olmuştur. Öğrenciliği sırasında çalışmak zorunda kalınca, sayfa sekreteri olarak çalışmış, yine bu dönemde Diriliş Dergisinde çeşitli şiirleri yayımlanmıştır. 1976'dan sonra, kurucularından olduğu, Mavera Dergisinde şiirleri, birkaç hikâyesi, senaryo çalışmaları, günlükleri ve 'Okuyucularla' ismini verdiği sohbetleri yayımlanmıştır.
Şiir; Şiirler; İşaret Çocukları, Yedi Güzel Adam, Menziller, Korku ve Yakarış
Hikâye; Mahalle Kavgası, Hikâyeler
Çocuk hikâyesi, Serçekuş, Katıraslan, Ağaçkakanlar, Yürekdede ile Padişah, Küçük Şehzade, Derya, Kuşların Dili, Motorlu Kuş
Çocuk şiiri; Gülücük, Ağaç Okul (Çocuklara Afganistan Şiirleri)
Roman; Savaş Ritimleri, Ana
Günlük; Yaşamak, Deneme, Bir Değirmendir Bu Dünya, Zengin Hayaller Peşinde
*
"içim ey içim bu yolculuk nereye
yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin"
Yedi Güzel Adam adlı bu eseri benim için biraz çetrefilli bir okuma yaşattı. Şiir dünyasına çok fazla hakim olmadığım için biraz anlam bakımından yetersiz hissettim. @gerçekkitapseveler grubuyla okuma yaptığımız için orada yapılan sohbetler, bilgiler ve kendi araştırmalarım sonucunda az çok kolaylaştığını dile getirebilirim. Eğer daha öncesinde şair hakkında bilgi edinmeseydim eminim şuan ki duyguları da hissetmiyor olurdum.
Ayrıca şiir kitapları hakkında genel düşüncem tek seferlik okumalar yapılacak eserler değiller. Şiiri okuduğunuz zaman gerçekten çok önemli olduğunu düşünüyorum tabi bir de okurken ki ruh haliniz.
Şiir bölümünde en hoşuma giden kısım .. Ve Çocuğun Uyanışı Böyle Başladı bölümü oldu. O bölümde nedense Zarifoğlu'na daha yakın hissettiğimi söyleyebilirim.
Güzel bir okumanın sonuna geldik desem de aralarda açıp okuyacağım için pek de son sayılmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder