23 Eylül 2021 Perşembe

PİA MATER/ Serkan Karaismailoğlu

ARKA KAPAK

Nöro-Roman: Sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okuyucuya sunulduğu bir roman türüdür.

Adam bir türlü anlamıyordu. Beyin üzerine onlarca kitap ve araştırma okumuştu. Bu konuda kendisini önemli bir şekilde geliştirmişti ama gene de anlayamıyordu. Nasıl olur da bir başka insanı bu kadar net içinde hissedebilirdi ki. Onu gördüğü her an, sahip olduğunu sandığı bütün organlarının aslında ne kadar bağımsız ve başına buyruk olduklarını bir kez daha algılıyordu. Yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık başkası için atıyordu, beyni desen çoktan olay yerini terk etmişti. Kendi hücreleri bile dinlemiyordu adamı. Bir insanın hücresi neden bir başkası için kendi vücuduna ihanet ederdi ki... Ama adam bir şeyden çok emindi. Tüm hücrelerinin kendisini terk edeceğini de bilse, onu gördüğü tek bir anı bile dünyada hiçbir şeye değişmezdi.




YORUM

"Tüm hayatım boyunca ne öğrendim biliyor musunuz? Hiçbir şey kesinlikle göründüğü gibi değildir. Bir olayın tanımını belirleyen yegâne şey, bakış açısıdır..."

Pia Mater eseri aşkın, bilimin, maceranın muazzam bir  kurguyla ortaya çıkarılmış bir nöro-roman. Nedir bu nöro-roman? Yazarımız açıklamasıyla;  Sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okuyucuya sunulduğu bir roman türüdür.

Arka kapak yazısını okuduktan sonra heyecan ve beklentimin tavan yaptığını söyleyebilirim. Bu kadar yüksek beklentiyi hak etti mi diyecek olursanız evet gerçekten hak etmiş :)

Bilimin bu kadar keyifli ve heyecanlı bir şekilde kurgulamak gerçekten tebrik edilesi.  
Kurgu çok farklı değil lakin bu eseri farklı yapan karakterler ve beyin ilişkisi. 
Karakterlerimizin isimleri, Meryam, Perit, İlias, Tesla, Alef, Galen ve bahsetmediğim diğer karakterler.

Sadece karakterler de değil oluşturulan ortamın isimleri bile oldukça farklı ve anlamlarına yer verilmiş.
Özellikle Alef'in karakteri ve mesleğine karşı tutumuna hayran kalmamak elde değil. Çok fazla içeriğine girip heyecanı kaçırmak istemiyorum açıkçası. 
Ama eğer zamanınız varsa kesinlikle zaman okunması gereken bir kalem olduğunu söylemeliyim.

Pia Mater aslında tam olarak bir başlangıç kitabı diyebilirim. Birçok karakter var kurgumuzda ve her bir karakterin ele alınma şeklini oldukça yeterliydi. Her bir karakterin aslında bir kitabı olsa alıp okurdum diyebileceğim bir eser okumayalı oldukça uzun zaman olmuştu. Ki sadece karakterlerin çok fazla hayatına girilmedi bile. Daha neler neler olacak merak edilesi.

Genellikle serilerin ilk kitapları  devam ettirmek adına, akıcı, heyecanı tavan yaptıracak unsurlara oldukça yer verilir ve bu eserde de bunu hissettim. Yani bu kötü bir izlenim değil tabi ki. Bunu başarılı bir şekilde devam ettirmek de önemli.

Alıntılar kısmı hakkında söyleyebileceğim şey eve çok bilindik cümleler vs ama yazar zaten ben yazdım diye bir iddia da bulunmamış. Kurgunun gidişatını uygun bir söz veya olayın içeriği hakkında ufak bir ön hazırlık yapılmış gibi hissettim. Bu ayrıntı ne kadar önemli bilemiyorum tabi ama kitap hakkında araştırma yaparken dikkatimi çekmişti ve değinmek istedim.

Ve okurken bahsetmiştim aslında bir seriyi çok anımsatıyor, şimdide hangi seri olduğunu söylemeyeceğim çünkü başlangıç kitabı eğer ikinci kitabı da okuduktan sonra bu hissiyat devam ederse o zaman bahsedeceğim. Benzerlik olarak sadece hissiyat bu arada kurgu ve kalem tabi ki de farklı. 

Benim için oldukça güzel bir yolculuk oldu. Her alanda yeni bir şeyler öğrenmek tabi ki keyifli. 

İkinci kitap, Arachnoid Mater de görüşmek üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder