ARKA KAPAK
Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden olan yazar, romanları için gerekli yaşam deneyimini zorluklar içinde geçen gençlik yıllarında kazandı. Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneyden geçirirken, duygusal ve toplumsal olguları bir kimyacı gibi işlemesi gerektiğini savundu. Kuzey Fransa’da uzlaşmaya yanaşmayan maden işçilerinin grevini konu alan Germinal sadece Zola’nın değil, Fransız edebiyatının da en değerli eserleri arasında sayılmaktadır.
ALITNI
"Maden ocağı maden işçisinin olmalıdır, tıpkı denizin balıkçının, toprağın da çiftçinin malı oluşu gibi... Anlıyor musunuz!"
"İnsan güçlü olmadığı zaman akıllı olmak zorundadır."
"Emekçiler yüz yıldır hızla artan zenginlik ve rahatlıktan paylarını alabilmişler miydi? Hadi bakalım özgürsünüz artık diyerek bir köşeye atmışlardı zavallıları: Evet, açlıktan ölme özgürlüğüne sahiptirler, onlar da bol bol kullanıyorlardı bu özgürlüğü."
"Bir sürü değişik soru dolaşıyordu zihninde; neden insanların bir bölüğü yoksul bir bölüğü aşırı zengindi? Neden birinciler ikincilerin çizmesi altında eziliyor, bir gün onların yerine geçebilme umudu beslemeden ha bire acı çekiyordu?"
YORUM
Klasikler her daim gerçeği, hayatın tüm dayatmalarını, üzüntüleri, sevinçleri bizi biz yapan şeyleri hiç acımadan gösteren bir tür.
Germinal eserinin konusunu kısaca bahsedecek olursam 1860'larda kuzey Fransa'da, maden işçilerinin şiddetli ve gerçek grev öyküsü ele alınmıştır.
Sadece rakamlar değişiyor olay her zaman aynı. Günümüzde bile bu eşitsizlikleri görmek sosyal medyanın da varlığı ile daha çok belli olmakta. Yanlış hatırlamıyorsam geçen haftalarda İstanbul Kadıköy belediyesinde çalışanların da (bu kadar şiddetli olay olmasa da) ana konu aynı. Zam istemelerine karşın yetkililerin zam yaptık söylevi vs olay aynı dediğim gibi sadece takvimlerde gördüğümüz sayılar farklı.
Zola'nın bu eseri benim burada üstü kapalı konuşmalarımın daha açığını, çok güzel bir kalem ile ele almış. Eser hakkında Zola gerçekten maden ocaklarına inip gözlem yaparak, maden işçileri ile iletişimde kalarak bu eseri ortaya çıkarmış. İyi ki de çıkarmış.
Eseri okurken o kadar rahatsız oldum ki. Rahatsızlığın nedeni konunun bu kadar gerçekçi ve değişmemiş olduğu idi..
Dünyanın eşitsizliği, varlığımız nedenleri, yaşamlarımızın ne uğruna yaşadığımızı sorgulatan çok güzel bir iç sorgulatma yaşattı.
Eserin gerçekten okunması gereken bir klasik eser olduğunu düşünüyorum. Klasik eserlerin biraz sıkıcı geldiğini düşünen kesimdeyseniz bu eser o klasik eserlerden değil bundan emin olabilirsiniz. Kalemi gerçekten çok akıcı. Ben ikili okuma yaptığım için uzun bir süre elimde kaldı ama eğer tek kitap üzerinden okuma yapmış olsaydım eminim ki hemen bitirirdim.
Birlikte okuduğumuz @gercekkitapseverler grubuna da teşekkür ederim.