8 Şubat 2021 Pazartesi

YÜZYILLIK YALNIZLIK / Gabriel Garcia Marquez

 


ARKA KAPAK

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."


ALINTI

"Çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak onları arıtmış büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı."

"Eşyanın da canı var, bütün iş, ruhlarını uyandırabilmekte."


YORUM

Bu eser hakkında en çok duyduklarım arasında isimleri birbirine çok karıştıracaksın, dikkatli oku tarzı cümlelerdi. Evet bizim isimlerimiz kadar basit durmuyor ama çok fazla karışıklığa neden olmuyor. Başlangıçta zaten soy ağacı çıkartılmış ve okudukça fark ediyorsunuz ki  Marquez her bir karakteri öyle güzel kurgulamış ki karakterlerin isimleri aynı olsa bile kimin kim olduğunu anlayabiliyorsunuz. 

Bu soruna değindiğime göre gelelim eserin içeriğine.. Açıkçası bu eseri nasıl yorumlayacağım bilmiyorum. Yazar bu eseri yazarken büyükannesinden ilham aldığını, ailesini baz alarak arkasında sanatsal bir iz bırakmak isteği ile bu eseri ortaya çıkarıyor.

Bazı kesimlerde betimlemelerin uzunluğu yorucu gibi dursa da keyifli bir okuma yaşatıyor. Marquez'in kalemini seviyorum ama üslubu pek benlik değil. İnatla her eserini okumaya devam ediyorum ama :) Konusunu nasıl anlatsam bilemiyorum ama kitap bitiminde hissettiğim duygu tam olarak 100 yıl yaşamış gibi hissediyordum. İsminin hakkını veren bir eser. Kitabı bitirip derin bir nefes aldığımda ilk dediğim şey ben eseri bitirdim olmuştu. 

Tavsiye konusunda oldukça kararsızım. Kült bir eser olduğu için aşırı merak ediyordum ve okudum. Merak ettiğim kadar etkilemedi veya ben anlayamadım. Okuyun veya okumayın diyemiyorum. Bir yanım alıp en azından bir kere okunması gereken bir eser derken bir yanım okumasalar da çok fazla kayıpları olmayacak diyor. Belki yıllar sonra tekrar okumaya elim giderse bu düşüncelerim değişebilir.  

Şunu söyleyebilirim okumama nedeniz karışık isimler, uzun betimlemeler yüzünden erteliyorsanız bunlar o kadar da göz korkutucu değil onu söyleyebilirim. Başka bir nedenden erteliyorsanız ertelemeye devam edin :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder