ALINTI "Altın olan her şey parlamaz,
Her gezgin yitirmemiştir yolunu,
Gücü olan yaşlı kolay kolay solmaz,
Derindeki kök atlatır donu.
Küllerden bir ateş dirilecek,
Bir ışık fırlayacak gölgelerden,
Kırılan kılıç yenilenecek,
Şimdi taçsız olan, kral olacak yeniden."
"En bitmek bilmeyen iş, daha başlamadığın iştir"
"Ümit zafer demek değildir. Savaş, sadece Yüzük kullanılırsa kesin bir zafere ulaşabileceğimiz bir savaş, hem bizim hem de dostlarımızın kapısında. Bu beni büyük bir üzüntüyle ve büyük bir korkuyla dolduruyor: Çünkü çok şey zarar görecek; her şey de yok olabilir. Ben Gandalf'ım, Ak Gandalf, ama Siyah hala daha kudretli."
YORUM"Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Krallarına
Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlara
Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlara, ölecekler ne yazık
Bir Yüzük gölgeler içinde ki Mordor Diyarında
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisine
Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak
Gölgeler içindeki Mordor Diyarında "
Her şeyin başlangıcı bir Yüzük, her şeye hükmedebilecek bir yüzük. Karanlıklar Efendisi tekrardan uyanıyor büyük bir savaş kapıda. Buçuklular yani Hobbitler'e oldukça büyük bir rol oynayacak. Neden Buçuklular büyük bir rol oynuyor? Hikayeyi öğrenmek için evrene yolculuk yapmalısınız.. :)
Yüzüklerin Efendisi eserini duymayan kalmamıştır. Benim, kitabını okumadan beyazperde de izlememe huyum yüzünden oldukça ertelediğim kült eserlerden birisidir. Ama sonuçta başladım mı başladım..
Tek cilt baskısını okuduğum için yorumu ilk üç kitap hakkında olacak yani normal baskılarda Yüzük Kardeşliği ve İki Kule isimli kitapların yorumu gibi düşünebilirsiniz.
Gelelim ilk kitaba, Yüzük Kardeşliği eseri tam olarak tanıtım gibi düşünebilirsiniz. Olaya birden giriş yapılmasına rağmen her bir sayfada dünyayı, halkı kısacası tarihini öğreniyoruz. Alıştığım için mi bilmiyorum ama ilk kitapta daha fazla yolculuk edilmiş gibi hissiyatı oluştu. İlk kitap hakkında söyleyebileceğim aslında çok bir şey yok çünkü dediğim gibi nasıl bir evren içerisinde olduğumuzu anlatan bir bölümdü.
Bu bölümde Frodo, Sam, Merry, Pippin 'in dostluğunu ve aslında karşıt görünen halkların aslında birbirlerini tamamladığına şahit oluyoruz. Yolculukların en keyifli halleri birbirlerini tanımaları ve o müzikali şiirleriydi.
İki Kule eserinde; en son bıraktığımız bölümde yaşanan bazı tatsız (beklenen, en azından benim açımdan) olaylar yüzünden kardeşliğin (yola çıkan grup) dağılması ile yeniden bir plan ve her bir yolcunun kaderini tekrardan şekillenmesine ortak oluyoruz. Her bölümde farklı karakterlerin başından geçen olayları okuyoruz ama hepsinin bir bağlantısı var kime ne oldu diye merakım diğer bölümlerde gecikmeli de olsa giderildi. Lakin bu kitapta yüzük taşıyıcının başına gelen olayları okuyana kadar beklemem gerekti. Bu bölümde en beklenmedik şeylerin yaşandığını söyleyebilirim.
Kısaca özetlemek istedim içeriğine çok fazla girmek istemedim girersem çıkamazdım çünkü bir olayı anlatmaya başlarsam devamını da getirmem gerekiyordu. E anlatırsam da okumanıza gerek kalmıyordu :)
Toparlayacak olursam bu kült eserin oluşumunun da, her bir kelimenin arkasında bulunan emeği hissedebiliyorsunuz. Bu kadar derin düşünerek bir dünya yaratmak, her bir halkı her bir bitkiyi yeniden tasarlanması tek kelime ile büyüleyici.
Önümde beni bekleyen daha uzun bir yolculuk var..
Tek cilt ve normal baskı farklarına değinmek istiyorum. Normal baskı okuyan biri olarak bu tek cilt baskı okumanın zorluğunu deneyimledim. Punto bakımından bir sayfa okuduğumda sanki üç sayfa okuyormuş gibi hissettiğim yerler olmadı değil. Onun dışında hemen arka arkaya okumanın verdiği haz bu durumu örtbas ediyor açıkçası.
Ve kalite bakımından bakacak olursak yıpranma olayı oluyor. Çeviri bakımından hiçbir sorun yaşamadım.. Önsöz kısmında yeterince açıklanmıştı.