ALINTI
"Ziyankârlıktan hiç hoşlanmam, hele de söz konusu duygularsa."
"İnsanlara bir başkasının mutluluğuna tanık olmak zor gelir."
"Magdalena gerçekten güzeldi. Güzel olmak için sabah kalkmaktan, akşam yatmaktan fazlasını yapmayan kadınlardandı."
"Hayır, kızım," dedi Cecilia Teyze. Ardından "Kötü bir dost yalnızlıktan iyidir," demek istedi, ama sadece düşünmekle yetindi.
ARKA KAPAK
Yaşamlarının farklı farklı dönemlerindeki duygu dünyalarına, arzularına, hayal kırıklıklarına, mücadelelerine, zaferlerine, yenilgilerine ve hiç dinmeyen heyecanlarına tanık olduğumuz, tuhaf huylara sahip gizemli “teyzeler”in öyküleri anlatılıyor bu kitapta…
Meksika edebiyatının duru sesi Ángeles Mastretta, kısacık anlatılar vasıtasıyla kadınların en gizli, en mahrem arzularını gözler önüne seriyor. Kadınların yaşamlarındaki nüansları ele alarak ve her zaman olduğu gibi, tüm kahramanlarını tarihi olayların bağlamına oturtarak, Meksika'nın geniş bir portresini çıkarıyor karşımıza.
Mastretta kadınların yaşamlarına yön vermeyi hâlâ sürdüren Eski Dünya gelenekleri ve erkek egemen bir toplum üzerine, büyük bir duyarlık ve yalınlıkla yazıyor.
Anlattığı öykülerin güzelliği de tam olarak işte buradan kaynaklanıyor. Bu kadınların sadece iri gözleri yok, ruhları ve yürekleri de dokunaklı bir yaşamı saklıyor derinlerinde.
YORUM
İlk kez Meksika edebiyatından bir eser okudum ve oldukça ilginç bir tecrübe oldu.
İri gözlü kadınlar eserinde birçok kadının hayata karşı duruşlarına ortak oluyoruz. Her biri farklı öykü farklı kadınlar olsa da her birinin ortak bir yönü var, kendilerini ezdirmeyen, kendileri için çabalıyorlar.
Toplam otuz yedi öyküyü barındıran bu eser kimi hikayeleri uzun tasvirler de bulunarak kimi öykülerde ise kısa, nokta atışı yaparak o ince ruhu yakalamayı başarmış.
Sıkmadan bence her öyküyü güzel bir şekilde ele almış. Üslubunu da sevdim diyebilirim.
Kültürlerini az çok anlayabildim tabi ki tek bir eserde belli olmaz ama bu eserin gerçekten çok şey kattığını inkar edemem.
İnanışlar ve sosyal ilişkiler üzerine oldukça çok durulmuştu. En çok sosyal ilişkiler kısmı beni hayrete düşürmüştü.
Farklı bir tat arayanlara kesinlikle tavsiye ederim.
Toplam otuz yedi öyküyü barındıran bu eser kimi hikayeleri uzun tasvirler de bulunarak kimi öykülerde ise kısa, nokta atışı yaparak o ince ruhu yakalamayı başarmış.
Sıkmadan bence her öyküyü güzel bir şekilde ele almış. Üslubunu da sevdim diyebilirim.
Kültürlerini az çok anlayabildim tabi ki tek bir eserde belli olmaz ama bu eserin gerçekten çok şey kattığını inkar edemem.
İnanışlar ve sosyal ilişkiler üzerine oldukça çok durulmuştu. En çok sosyal ilişkiler kısmı beni hayrete düşürmüştü.
Farklı bir tat arayanlara kesinlikle tavsiye ederim.