21 Şubat 2022 Pazartesi

KUYUCAKLI YUSUF/ Sabahattin Ali


 ARKA KAPAK

“Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf ’ta bir Anadolu kasabasını, bütün insani ve sosyal gerçekliğiyle verir: Soylu insanlarıyla, bayağı insanlarıyla; sevgilerle, nefretlerle; umutla umutsuzlukla… (…) Okuduğum Türk romanları içinde ayrıntıların en mükemmel, en ustaca kullanıldığı romanlardan biri. O pek önemsizmiş gibi görünen küçük küçük ayrıntılar romana tam bir somutluk kazandırıyor; romandaki dünya, çerçevesini kırıp dışarıya fırlıyor, sizin dünyanıza karışıyor.” –Fethi Naci Nazilli’de başlayan ve Edremit’e taşınan bu hüzünlü roman, bir “tabiat insanı” olarak Yusuf’un kasaba eşrafı ve halk arasında giderek sertleşen güç gösterileri içinde temiz kalma, aşkını koruma, aslında var olma savaşını anlatıyor.

ALINTI

".. Sonra insan ancak her hususuna akıl erdirebildiği şeyleri söylemeliydi; halbuki Yusuf birçok şeylerin niçin yapıldığını ve nasıl yapılabildiğini hala anlamıyor, bunları belki ömrünün sonuna kadar da anlayamayacağını müphem bir şekilde hissediyordu."

"Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı. Şimdi ilk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkansızlıkla beraber gelmişti?"

"Bu buruşuk yüzlü ve her sene budanmaktan şeklini kaybetmiş eğri büğrü ağaçlar, uzun bir hikayeyi anlatan garip şekilli harfler gibiydi ve herhalde Yusuf bunların dilinden anlıyordu."

YORUM 

Sabahattin Ali' nin ilk eseri olan Kuyucaklı Yusuf 'un ortaya çıkmasının hikayesi aslında gerçek yaşamın izlerini taşıyor. Yazarın ceza evinde kaldığı dönemde tanıştığı Yusuf'un hayatını dinleyerek ortaya çıkardığı bir kasaba romanı.

Köy ve kasabalarda yaşanan dramları, köylü ve devlet yöneticilerini, yoksullar ile kasabalı zenginler arasındaki güç ve erk çatışmalarını da bizlere göstermeye çalışıyor. Yöneticilerin, ağaların,  zenginlerin, sermaye ve güç sahiplerinin halkı ezen, küçük düşüren hatta bir hiç sayan davranışlarını, yazarın üslubu ile kasaba hayatını, kasaba halkı ve kaymakam çatışmalarının nasıl gerçekleştiğini bizlere sunuyor.

Yusuf'un hikayesinin acılığı su götürmez bir gerçek küçük yaşta şahit olduğu olay karakterini oluşturmasında büyük bir role sahip. Kendi içinde yaşayan, topluma adapte olmayan, huzurunu insanlarda değil de doğada bulan birisi. Yeri geldiğinde kendini belli etmekten de kaçınmadığını söylemek gerek. Zamanı geldiğinde kendi kafasında oluşturduğu düzende eğer yanlışlıklar varsa ona göre hareket eden bir karaktere sahip. Kasaba halkı tarafından da hem saygı hem de korku duyulduğunu da söylemeliyim. Kendi halinde yaşam sürdürürken hiç ummadığı bir aşka yenik düşer. Tabi ki de bu olay da sorunsuz olmaz. 

Oldukça akıcı bir şekilde okunan bu eser dönemin özelliklerini oldukça yansıttığı su götürmez bir gerçek. Aslında biraz araştırma yapıldığında eserin içinde Türk toplumu için birçok ilklere şahitlik ettiğini söyleyebiliriz. 

Yusuf'un hikayesi aslında bir nevi ama neden bilmiyorum ama kadın karakterlerin yaşadıkları beni daha çok etkiledi.  

Severek okuduğum bir Ali eseri daha. Gerçi okumayan var mı bilemiyorum ama eğer varsa bekletmeden bir göz atmanızı tavsiye ederim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder