13 Haziran 2022 Pazartesi

ESİR ŞEHRİN İNSANLARI (Esir Şehir Üçlemesi 1.Kitap)/ Kemal Tahir

 ARKA KAPAK

Kemal Tahir’in Mütareke dönemi aydınlarını anlattığı “Esir Şehir” üçlemesinin ilk kitabı olan Esir Şehrin İnsanları’nda Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki sivil aydınların durumu ele alınır. İmparatorluk ordularının yenilgiyi kabullenip silahlarını teslim ettikleri bir dönemde aydınlar en umutsuz koşullar altında savaşı üstleneceklerdir.

Türk edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan Kemal Tahir bütün yapıtlarıyla İthaki Yayınlar’nda.




ALINTI

"Harpte değilim, diye hiç üzülmeyin. 'Sultanahmet Mitingini'ni görmedim, diye üzülmelisiniz! Kadınlar, muhallebici dükkanlarında, tiyatrolarda kendileri için gerilen kafesleri, tramvaylarda, vapurlarda çekilen perdeleri bir yıkış yıktılar ki.. "

"Kamil Bey, dünyada zanaat özelliklerinin çokluğuna şaşıyor, bunların varlığından bile şüphelenmeden yaşayıp ölenleri, hem de kendilerini bilgiç sayarak göçüp gidenleri düşünerek ürküyordu."

"Mustafa Kemal Paşa olmasaydı biz ne yapardık düşünsenize! Ama biz de olmasaydık, yani ona inanan millet olmasa Mustafa Kemal Paşa ne yapardı?"


YORUM

"Oysa esir bir şehirde, dost kim, düşman kim, bilinmez!"

Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasından sonraki dönemi anlatan bir kitaptır. Kitabın ana kahramanı Kamil Bey; yüksek eğitim almış, Avrupa dillerini bilen ve birçok Avrupa ülkesini görmüş kültürlü bir paşa oğludur. 

İçine düştüğü ekonomik sıkıntılar onu öz vatanına, İstanbul'a dönmesini zorunlu kılmıştır. Tüm düşüncelerinin, o kadar bolluk, birikimden sonra ve hayata başka açıdan bakan birinin kendi milletinde bunları görememesi.. Bu durumdan şikayetçi olmaya başlaması ile karşısında çıkan eski, beklenmedik kişilerden gelen rica üzerine hayatını değiştirmeye fırsat bulan Kamil Bey ile birlikte , Milli Mücadele hakkında doğruları öğrenerek vatanına karşı görev bilinciyle hareket etmeye başlayarak bizlere tekrardan o dönemlere götürerek, bu günlere nasıl geldiğimizi bizlere hatırlatıyor. 

Özellikle şuan ki durumumuzu göz önüne alarak bu eserin ve daha niceleri tekrardan okumak gerektiğini söylemek isterim.

Esir Şehrin İnsanları kitabından önce Turgut Özakman'ın Diriliş Çanakkale 1915 kitabını bitirmiştim. O eseri okurken savaşta olmamızın yanı sıra halktan da bölümler olmasına rağmen, İstanbul'un durumu, orada ki halkı çok merak etmiştim. Tahir'in bu eseriyle de Kamil Bey sayesinde bu merakım da giderilmiş oldu açıkçası.

Farkında olmadan, tesadüf eseri böyle bir okuma yaşadığım için oldukça keyifliyim ve eğer siz okumadıysanız bu tarz bir okuma yapmanızı şiddetle öneriyorum.

Gelelim Kemal Tahir 'e kalemini az çok anlamışsınız ilk kez denk geliyorum, açıkçası bu kadar güzel bir kalem, üslup ve akıcılık beklemiyordum. Tarihi eserler benim gözümü hep korkutmuştur ama artık o kadar da korkutucu gelmiyor bunu edebiyatımızın güzel yazarlarıyla yıkabildim. 

Tabi ki edebiyat, sanat gerçekliği kendince yansıtsa da gerçekliğini teyit ettirebilmek için birkaç bölümde internete başvurduğum yerler oldu. Bu okumayı daha keyifli, bilinçli hale getiriyor. 

Grup okuması olduğu için sadece birinci kitabı alıp almamak konusunda tereddüt etmiştim ama iyi ki set halinde almışım, direk ikinci eserine başlayarak devam ediyorum Esir Şehir Üçlemesine..

"Gittikçe daha iyi anlaşılıyordu ki Anadolu da yapılan iş, yalnız vatanı düşmandan kurtarmak boğuşması değildi. Bunun bir başka anlamı, bir başka amacı olmalıydı. Eğer harekete bu başka anlam verilmez, boğuşma bir başka amaca yöneltilmezse, savaşı kazanmanın bile hiç değeri kalmayacak, orada bugün ölenler yarın ölecekler, tıpkı bunlardan önce yıllar yılı, bazı yenmiş, bazı yenilmiş olarak can verenler gibi kaynayıp gideceklerdi.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder