16 Ağustos 2021 Pazartesi

TEPENİN LANETİ/ John Verdon

 


ARKA KAPAK

Dave Gurney polisiye/dedektif serisi hız kesmeden devam ediyor!

Larchfield’ın en nüfuzlu adamı Angus Russell, Harrow Hill’deki malikânesinde boğazı kesilerek öldürülmüştür. Olay mahallindeki DNA ve parmak izleri, kurbana karşı husumeti bulunan belalı Billy Tate'e işaret eder. Ancak bir sorun vardır: Tate, bir gün önce kilisenin çatısından düşerek ölmüştür.

Polis, Tate'nin cesedinin kaldırıldığı morgu kontrol ettiğinde cesedin yalnızca ortadan kaybolduğunu değil tabutun içeriden kırılarak açıldığını da keşfeder. Bu durum çok geçmeden yürüyen ölü, cehennemden gelen katil, zombi cinayeti olarak anılmaya başladığında bir zamanların huzurlu kasabası artık herkesin bir şüpheliye ve aynı zamanda kurbana dönüşebileceği korkunç bir kâbusa da uyanmış olur.

Eski meslektaşı art arda işlenen bu tuhaf cinayetleri çözmek için kapısını çaldığında Dave Gurney, ölümün ötesinden öldürme ihtimali olan bir katili avlamak üzere tüm analitik becerilerini kullanmak zorundadır.

ALINTI

"Beynin en önemli gücü olan ani bağlantılar yaratabilme yeteneği aynı zamanda en büyük zayıflığı da olabilir."

"O kadar kesin bir şey söyleyecek durumda değilim. Bazen kötülük kişinin içine öyle bir gizlenir ki bu şahsın böyle bir şeyi nasıl yapabildiğine şaşar kalırız."

"İnsan doğasındaki en önemli kusur, yetersiz delillerin şekillendirdiği sarsılmaz fikirlere sımsıkı sarılma kabiliyetidir."

"Bir kez daha keskin zıtlıkların hayatının bir parçası olduğunu düşündü. Huzur, güzellik, Madeleine'in gülümsemesi ve mis gibi kokan hava. Elbette arzusu insan doğasının çirkinlikleriyle, kötülükleriyle uğraşmak değildi. Ama bu kötülükler mesleğini gerekli hale getiriyordu. Ana amaç dengeyi sağlayabilmekti. Huzur ve güzelliğin kurşun delikleri kadar gerçek olduğunu unutmadan."



YORUM

"Beynin en önemli gücü olan ani bağlantılar yaratabilme yeteneği aynı zamanda en büyük zayıflığı da olabilir."

Gurney serisinin yedinci kitabıyla karşınızdayım. Aslında baya oldu çıkalı ama yorumu şimdiye kısmetmiş:) 

Verdon'un kalemini çok seviyorum. Polisiye türü biliyorsunuz ki favorim ve ilk aklıma gelen yazarlardan birisi John Verdon oluyor. Kalemi, hayal dünyası, üslubu ve analizleri okurken muazzam bir keyif veriyor.

Gurney serisi diyorum ama tekrardan söylemek istiyorum olaylar birbirleri bağlantılı değil sadece ana karakterimiz Dave Gurney'in hayatının akışını okumak isterseniz sırayı takip edebilirsiniz. Diğer olaylar bağımsız. 

Gelelim yedinci kitap olan Tepenin Lanetinde bizi neler bekliyor? 

Hiç suç işlenmeyen, oldukça nezih ve cennet gibi tabir edilen Larchfield kasabasının akıl almaz bir cinayet işleniyor. Ölen biri nasıl birini öldürebilir ki? Gurney'in bir dönem birlikte çalıştığı arkadaşının ricası üzerine cinayete ortak oluyor. İşlenen cinayetlerin devamı gelmesiyle işler oldukça garip bir hal almaya devam etmekte.

Kitabın ilk kısımlarında ele alınan görmenin farklarını anlatan bölüm muazzamdı. Kalemine ve üslubuna alışık olan okuyucular için ilerleyen kısımlarda ipuçları gizlenmişti. Kitap boyunca her olayı farklı bakış açılarıyla yakalamaya çalışmak oldukça keyifliydi.

Yani tavsiye etmeme gerek olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Kalemini sevenler zaten tatmin olacaklardır ama beğenmeyen birisinin alıp okuyacağını sanmıyorum. Hiç okumayanlar için söyleyebileceğim tek şey bir kitabını alıp okumaları olacaktır. Ama ufak bir tavsiye Kurt Gölü eseriyle tanışmayın. O eseri bana göre kendi tarzından oldukça farklı gelmişti. Eser için kötü diyemem o da harika bir kurguya sahipti ama tarz olarak farklıydı. Ben klasikçiyim :)

Kitapla kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder